Eğitim yıllarınızda, birbirlerine bağlı bir makine gibi görev yapan ve insan vücudunu oluşturan 11 ana organ sistemini öğrenmiş olmalısınız. Peki aynı zamanda bir endokanabinoid sisteminiz olduğunu biliyor muydunuz? Eğer araştırmacı bir bilim insanı değilseniz ya da medikal kenevir ile ilgilenmiyorsanız, endokanabinoid sistemi duymamış olmanız çok normal.
Endokanabinoid sistemin keşfindeki ilk adım, 1960’lı yılların başında “kenevir araştırmalarının babası” olarak bilinen Dr. Raphael Mechoulam ile başlar ve 1990 yılında Dr. Lisa Matsuda’nın merkezi sinir sisteminde bolca bulunan kannabinoid reseptörü CB1’in yapısını tanımlamasıyla netlik kazanır. Psikoaktif kanabinoid THC’nin vücudu nasıl etkilediğini anlamaya çalışırken buldukları şey, oldukça karmaşık bir kanabinoid reseptörleri ağıdır. Kanabinoid reseptörü CB2 ise, 1993 yılında Cambridge üniversitesindeki bir grup araştırmacı tarafından keşfedilir ve klonlanır.
Günümüzde uzmanlar hala, karmaşık bir hücre sinyalizasyon sistemi olan Endokanabinoid sistemi tam olarak anlamak için çalışıyorlar. Şu ana kadar endokanabinoid sistemin uyku, ruh hali, iştah, hafıza, üreme ve doğurganlık gibi bir dizi işlevi ve hayati süreçleri düzenlemede rol oynadığını ve kenevir türevli ürünler kullanmasak bile vücudumuzda aktif olarak çalıştığını biliyoruz.
Endokanabinoid sistem hakkında muhtemelen bilmediğiniz 7 ayrıntı
1. Bütün hayvanlarda endokanabinoid sistem vardır.
İnsan ırkı olarak kendimizi her zaman özel olarak düşünmeyi severiz. Ancak durum endokanabinoid sisteme geldiğinde diğer türlerle çok şey paylaştığımızı görürüz. Tüm omurgalı ve omurgasız hayvanlarda bir endokanabinoid sistem olduğu bilinmektedir. Kanabinoid reseptörleri tespit edilen en ilkel hayvan, 600 milyon yıl önce evrimleşmiş olan deniz üzümüdür.
2. Endokanabinoid reseptörleri vücutta en çok bulunan nöromodülatör reseptörlerdir.
Araştırmalara göre, vücutta bulunan endokanabinoid reseptörlerinin toplam sayısı, nörotransmiter serotonin ve dopamin reseptörleri de dahil olmak üzere, diğer tüm nöromodülatör reseptörlerden daha fazladır. Tek başına Anandamide, beyinde en fazla reseptöre sahiptir ve sağlıklı bir merkezi sinir sistemini korumak için önemlidir.
3. Endokanabinoid sistemin birçok hastalıkta rol oynadığı bulunmuştur.
Endokanabinoid sistem vücuda homeostazı, yani dengeyi getirmeye yardımcı olur. Sonuç olarak, bilim adamlarının bir dizi hastalıkta, endokanabinoid sistem aktivitelerindeki değişiklikleri gözlemlemeleri şaşırtıcı değildir. Romatoid artrit ve kanser gibi nörodejeneratif bozukluklar esnasında, endokanabinoid düzeylerinde değişiklikler ve daha fazla reseptör ekspresyonu gözlemlenmiştir. Bu durum, endokanabinoid sistemin vücuttaki dengeyi düzeltmek ve sağlık değerlerini dengelemek için etkili bir hedef olabileceğini düşündürmektedir.
4. Klinik Endokanabinoid Sistem Eksikliği Sendromu bazı hastalıkların temel nedeni olabilir.
Endokanabinoid sistem düzgün çalıştığında, çeşitli vücut sistemleri dinamik olarak bir dengede tutulur. Ancak bu sistem işlevsiz ya da hasarlı olduğunda ne olur? Bilim adamları, migren, fibromiyalji ve irritabl bağırsak sendromu gibi rahatsızlıklarda, yüksek ağrı ve uyaranlara aşırı duyarlılık koşullarında endokanabinoid sistemin işlevsiz olduğunu tespit etmişlerdir.
Endokanabinoid sistem işlevsizliğinin bazı bozuklukların temelinde olabileceğini ortaya koyan bu hipotez, Klinik Endokanabinoid Sistem Eksikliği Sendromu (Clinical Endocannabinoid Deficiency) olarak bilinir. Vücuda CBD gibi, bitkilerde doğal olarak oluşan fitokanabinoidleri alarak, bu eksikliği düzeltebileceğimiz ve semptomları hafifleterek sağlık dengemizi koruyabileceğimize inanılıyor.
5. Endokanabinoid sistem, doğal kanabinoidlerin neden iyileştirici etkileri olduğunu açıklar.
Kenevir yasaklarından önce, endüstriyel kenevir ve hint keneviri, epilepsi, ağrı, artrit, depresyon ve bulantı dahil olmak üzere bir dizi rahatsızlığı tedavi etmek için binlerce yıl boyunca kullanıldı. Geleneksel şifacılar kenevirin neden etkili olduğunu bilmiyorlardı, ancak deneyimleri ve gözlemleri, sonraki bilimsel araştırmaların temelini oluşturdu. Endokanabinoid sistemin keşfi, bitki fitokanabinoidlerinin iyileştirici etkileri için biyolojik bir temel ortaya koydu ve doğal bir ilaç olarak kenevire olan ilgiyi artırdı.
Araştırmalar, kenevir ve diğer bitkilerden elde edilen küçük dozlardaki doğal kanabinodlerin endokanabinoid sistemi desteklemeye ve sinyallerini artırmaya yardımcı olduğunu göstermiştir. Bu durum bize, kenevir ve diğer bitkilerden alabileceğimiz kanabinodlerin, merkezi fizyolojik iyileşme sistemimizi güçlendirebileceğini gösteriyor.
6. Egzersiz ve diyet de endokanabinoid sistemi kuvvetlendirebilir.
Bilim adamları, uzun süreli aerobik ve egzersizlerin, vücudumuzda bizi iyi hissetmemizi sağlayan bir endokanabinoid olan Anandamide seviyelerini artırdığını bulmuşlardır. Bunun dışında doğru bir diyet de çok faydalı olabilir. Yağlı balıklarda, keten ve kenevir tohumlarında bulunan yağ asidi omega 3 tüketimini artırmak da endokanabinoid beyin sinyallerini destekleyebilir.
7. Doktorlar endokanabinoid sistem hakkında çok az şey biliyor.
Doktorunuzla endokanabinoid sistem hakkında konuşmaya çalışmak gerçekten sinir bozucu olabilir çünkü çoğu doktor bu konuda eğitilmemiştir. Günümüzde artık daha çok doktor bu sistem hakkında eğitilse de, şimdilik kendimiz endokanabinoid sistem hakkında daha çok araştırma yapmalıyız.
2013 yıında Sacramento'da yapılan bir ankette, ABD’deki tıp okullarında, endokanabinoid sistemin müfredatın bir parçası olup olmadığını sorgulamıştır. Ankette sonuç olarak, gelecekteki doktorların sadece %13’üne endokanabinoid sistem öğretildiği ortaya konmuştur. Bu, birçok hasta ve bireysel araştırmacının doktorlardan çok daha fazla endokanabinoid sistem hakkında bilgi sahibi olduğu anlamına gelmektedir.