Yeni araştırmalar, kenevirin nöroprotektif özelliklerinin, bal arılarını toksik pestisitlerden koruduğunu gösteriyor.
Polonyalı araştırmacılar, kenevir çiçeğinden elde edilen özlerinin, arıları nikotin bazlı pestisitlerin tehlikelerinden koruyabildiğini ve daha uzun yaşamalarına yardımcı olabileceğini buldu.
Bal arısı popülasyonu, tarımda standart olarak kullanılan pestisitler nedeniyle tüm dünyada azalmaktadır. Bu ekolojik tehdidin sonuçları arıların ve balın çok ötesine uzanıyor. Bal arıları, yalnızca ABD'de 15 milyar dolar değerinde meyve, sebze ve kuruyemiş polenlerinin yayılmasını ve döllenmesini sağlıyor. Arılar yok olursa dünya ciddi bir gıda kıtlığı ile karşı karşıya kalabilir.
Polonya Lublin'deki Maria Curie-Skłodowska Üniversitesi'nden bir araştırma ekibi, arıların hayatta kalmasına yardımcı olacak bir yol bulmaya çalışıyor. Profesör Aneta Ptaszyńska liderliğindeki ekip, probiyotikler, adaptojenik bitki özleri ve kenevir özleri dahil olmak üzere arıların ömrünü uzatmak için birkaç yöntem keşfetti.
Lublin’deki Maria Curie-Sklodowska Üniversitesi’nden Profesör Aneta Ptaszyńska(yukarıdaki fotoğraf) tarafından yönetilen bir ekip, kenevir özü aldıktan sonra pestisitlere maruz kalan arıların ömrünü test eden ilk ekip oldu.
Profesör Ptaszyńska, “Arılar, yetersiz beslendikleri ve pestisit kullanımıyla zayıfladıkları için ölüyor veya çeşitli hastalıklara yakalanmaya başlıyorlar” dedi. “Bunlardan biri de burun kanaması. sindirim sistemine saldıran hastalık, zayıflığa ve kaşeksiye (kas kaybı) neden olur. Arılar besinleri sindiremez, ememez ve sonra ölürler.” dedi.
Son araştırmalar, arı nüfusundaki hızlı düşüşünü, nikotinden üretilen bir pestisit türü olan neonikotinoidlere bağlıyor. Bu pestisitler, mahsulleri zararlılardan korumada işe yarasa da, aynı zamanda bal arıları da dahil olmak üzere birçok faydalı böceği zehirliyor. Bu tehlikelere rağmen, çoğu devlet kurumu hala bu pestisitlerin kullanılmasına izin vermektedir. ABD'de, Trump yönetimi yakın zamanda çiftçilerin arılar için toksik olduğu bilinen çeşitli pestisitlerin kullanımlarını genişletmelerine izin verdi.
Profesör Ptaszyńska ve ekibi, kenevirden elde edilen kenevir özlerinin arıları pestisitlerin zararlı etkilerinden korumaya yardımcı olup olmayacağını belirlemek için kafeslerde yaşayan 5.000 arı üzerinde çalıştı. Profesör, The First News'e verdiği röportajda “Kenevir özünün insan sinir hücrelerini koruduğuna dair raporlar var, arılar için aynı etkinin olup olmadığını test etmeye karar verdik” dedi.
Araştırmacılar, belirli kenevir özlerinin arıları neonikotinoidlerin bazı olumsuz etkilerinden koruduğunu keşfettiler. Ptaszyńska, "Kenevirin, pestisitlere maruz kalan arıların ömrünü uzattığını biliyoruz. Test edilen arılar, zararlı maddelerle hiç temas etmemiş olanlara göre nispeten uzun süre yaşadılar." dedi.
Araştırmacılar, kenevirin Avrupa'nın diğer bölgelerindeki arı kovanlarında yaşayan arıları kurtarmaya yardımcı olup olmayacağını görmek için ek çalışmalar planlıyorlar. Ekip başarılı olursa, kendi özel kenevir formülünün patentini almayı ve bunu dünyanın dört bir yanındaki arıcıların kullanımına sunmayı hedefliyor.